Wednesday, December 14, 2005

ali anliyor ki dogru yolda

"hazirim" diyor bulusmaya...

gercekten hazirim bulusmaya. bu gece bavul hazir olur olmaz... ibibikler oterken, yarin sabah, yola cikis.

babaannem. hur. arkadaslarim. maraannem. hatta ozledigime inanamadigim annem. e daha ne olsun... hepsi bir arada...
evime gidiyorum. yarin aksam karga'dayim. (kuzen, annemler bilmiyor, soyleme sakin. cuma gidecegim eve.)
hadi bakalim bavul faslina.

Sunday, December 11, 2005

gunun menusu

evimiz artik bir asevi gibi islemeye basladi. bugun butun petit'ler ve butun grand'lar arti bruno gibi bir grup bizim evde toplandik. menu'de manti, kisir, krep ve bolca kahve vardi. ayrica, tum sigara ureticilerini memnun edecek kadar sigara tuketildi.

eglendik.
"ben de ben de de ayri ayrica oyuncak olcam ben buyunce ve ben denejnjae." yazdi misafirimiz, daha dogrusu ev kedimiz. ya da evimizdeki multeci veyahut kisaca nihan -petite.

bir de burak'cigimdan mesaj geldi : "4gun kaldi" diye... geri sayimi tek basima yapmiyor olmam ne guzel...

hadi bakalim, bu hafta sadece ders ve kosturmaca.

maraton baslasinnn...

Friday, December 09, 2005

geri sayim

istanbul'a, evime, karga'ya varabilmek icin geri sayiyorum hâlâ. ama cok az kaldi.

hôtel de ville -belediye binasi- onunde kurulan acik pistte buz pateni yaptik bugun. yine de paris'te sevdigim birkac sey oldugunu dusundum yeniden.

bruno ile ceviri zaten basli basina bir klasik.

bir de murathan mungan'i andim bugun, sanki amcamin oglu (hur). hani demisti ya yuksek topuklar'in basinda...

"hayatim icimden gecen cumleler icinde gecti"
diye...
benimki de. hatta mekanlar ve insanlar da var cumlelerden sonra. hemen yanda, virgulle birbirinden ayrilmis durumda.

buyruuuun -ercan yazgan'dan kapici cafer tonlamasiyla.

Thursday, December 08, 2005

dalida...

dun uzun uzunyazdim ama nedense blog benim yazdiklarimi yayinlamak istemiyor. sanirim yazdiklarimi yayinlamaya deger bulmuyor blog bile.

hava soguktu. bruno ile ceviri yaptim. manti yaptik yedik aksam.

dun gece dalida'nin hayatini okudum cok heyecanlandim.

butun param bitti.

istanbul'a donmek icin gun sayiyorum ve hemen alisverise basladim oradakilere. hani almanya'dan gelen noel baba eniste gibi olacagim.

babaannem dikis kutusu istedi. herkes salak salak bakiyor dukkanda yuzume nedir bu nuh nebiden kalma kiz diye... dikis kutusunun tanesi 100 euro imis gotume girdi...

boyle iste...

Wednesday, December 07, 2005

dalida...

uyandim. yattim. uyandim. okula gittim.

istanbul'a donus icin gun saydigim icin alisverise ciktim. hediyecikler aldim.

camel ictim bol bol. bir krep bir de quiche yedim.

aksam goran bregovic konseri ile gosterisi benzeri seye gittim. begenmedim. ayrica esek herif bu sefer de "ben yalnizim ben yalnizim yalnizim" sarkisini arklamis. oyle iki olcu falan da degil yani butun sarkiyi caldilar. simdi biri cikip yok yok kendi bestelemistir daha onceden desin bakalim... tovbeeee...

eve geldim kestane yaptik. pesime yolda sapik takildi. hicbir sey yapmadi sadece gozunu dikip bakti ve siritti. hayatta ne zamandir bu kadar korkmamistim.

yarin ders var o yuzden simdi de uyku olmali ama nerde ?

ben de dedim ki bari dalida'nin hayatini okuyayim. bir duygulandim bir duygulandim... herkes sevsin onu. ben bayiliyorum.

Sunday, December 04, 2005

bazen

bazen o kadar cok opuyorum ki asinacak diye korkuyorum.

bugun aksam, seylan saclarini kestirdi nihan'a, kuafor 25 euro olunca bize de bu tip imece yontemler kaliyor. sonra da seylan sikintidan saclarimi afro yapti. gercekten de zaman makinesinden yeni inmis gibiyim, "hi, i'm from 80's" !

az sigara, az sarap ve bol yemekle bir gun daha gecti. yaptigim dolmalar da suyunu cekti. yeni bir yemek bulmak lazim.

aslinda yemek bulmasam da olur cunku seylan eski fotograflara bakiyordu veeee bir anda ikimiz de ciglik attik. birlikte cekilmis, milattan onceden kalma bir fotografta (2003) ikimiz de 20 kiloyuz. bundan sonra su ve sigara icerek yasamaya karar verdik.

yok mu kampanyayi destekleyen ?

p.s. bugun neden oldugunu bilmedigim bir sekilde tayyip'e cok kotu kufrettim evde kendi kendime otururken.

bazen

Saturday, December 03, 2005

yemek yapmak masraf yapmak

dun gece didem'in evindeki fransiz partisine gittik. hepimiz ayilar gibi ictik ictik, ben ne zamandir bu kadar icmemistim. taksi bekledik saatler ve saatler boyu. eve geldik sonunda, uyuduk horul horul.

sabah gec kalktim. kosarak postaneye gittim, mektup attim bir suru. iyi hissettim kendimi. donmeme cok az kaldigi icin cok sevindim.

kosarak turk mahallesine gittim. dolmalik biber ve dolmalik kiyma aldim. insan dolmalik kiyma diye bir kiyma tipi oldugunu yalniz ve fransa'da yasamaya baslayinca ogreniyormus.

yemek yapmak cok pahali. sinirim bozuldu. neyse... ama dolma o kadar muhtesem oldu ki... her gun dolma yapabilirim.

Friday, December 02, 2005

calisma izni calismamak icinmis

bugun sabahin korunde kalkip préfecture'e gittim. cunku dun gittigim yerden oraya yolladilar beni. uc saat kuyruk bekledim. sira bana geldi ve bomba haberle karsilastim : "ay siz yanlis gelmissiniz !"

tabii asil basvurmam gereken yer bambaska bir yer oldugu icin... butun isler pazartesiye kaldi.

oooooffffffff !!!

Thursday, December 01, 2005