Tuesday, December 26, 2006

nuket linki

buyrun buradan izleyin... iste nuket bizlere isyerinde boyle neseli anlar yasatti.

ya nuket ya nereye ya !!! ufffff.

Monday, December 25, 2006

alkollü hafta

1. 20 aralik babaannemin 79. dogumgunu oldu. hur, ben, babaannem koco'ya gittik. oyle uzun zaman olmus gitmeyeli, nostalji bir yandan, raki bir yandan, superdi. ictik, sohbet ettik... babaanneme atki aldim, begendi (hayret) hur de cakmak almis valla pek hos bir aksam oldu.

2. 21 aralik ofset'te parti vardi. o kadar muhtesemdi ki, nazar degmesin, herkes birbirinden tatliydi. pinar'in ellerine saglik. sonunda ben zil zurna olmusum, ertesi sabah sinan'a eve nasil dondugumu sormam gerekti !

3. 22 aralik cok heyecanli ve eglence acisindan verimli bir aksamdi. bizim sirket yemegimiz vardi. once sampanyali hediye partisi, sonra garga'da yemek. cok ictim sanirim ama az carpildim : eee sirket dedigin ciddi bir muessese degil mi ama. donuste erben'i aldim, eve gittik. film izlemeye sozum vardi ama tabii o halde pek bir sey izleyemedim. sabah ikimiz de birer kanapede uyandik.

4. 23 aralik once tabii filmi izledik erben'le. shortbus filmin adi. bayagi iyiydi. bir de icten ice garip bir ozdeslesme oluverdi. oysa hic alakasi yok bizimle. ama shortbus acmak isterdik. erben'le evden kadikoy'e huzurlu bir yuruyus yaptik. ancak bahar olsa paris'te yurumek bu kadar zevkli olabilirdi. vapura bindim, dogruca beyoglu'na, nevizade'de gsu iletisim icmesine gittim. milleti cok ozlemisim. ozellikle de azat'i ve muge'yi. o kadar rakidan sonra aksam eve gidip yataga bayilmisim zaten.

5. buyuk gun sonunda geldi. aksami zor ettim. bostanci'da ice ice nazey'i bekledik. geldi, daha da ictik. nasil ozlemisim, ne cok gulduk anlatamam. hayatimin kalan gunlerinde de nazey'i sadece yilda bir hafta gorme fikri beni cok uzuyor. olsun, idare ederim. gelmeyebilirdi de... iki bucuk buyuk raki icmisiz. e tabii yine eve sarhos dondum.

6. bugune geldik. isyerindeyim ama bugun rahat. nazey'i gordum ogle yemeginden sonra. sinan, selin ve nuket de geldi. nazey cok seker, bayildim yani her animi onunla gecirmek istiyorum su anda. aksama nazey'in anneannesine gidecegim, belma'nin dogumgunuymus. ne alsam ? bir yandan da hic gitmek istemiyorum. gecen yil nazey'in ihtisamli girisiminden sonra anneanneyi gorebilir miyim bilmiyorum. cesaretsizlik bogazima kadar. simdi yine icmek gerekecek hem...

bu arada nuket'in isten ayrilmasi icimi cok kotu etti. bundan sonra ne kadar gorusebiliriz acaba ? hem benim ofisteki mutluluk kaynaklarimdan biriydi nuket. "nereye kuzum ?" diyesi geliyor insanin.

Tuesday, December 19, 2006

tekirdag

cuma karga'da viskiiiii
ve cumartesi karga'da baslayip taksim'de midye dolmalarin tamamini yemeye calisarak biten bir geceden sonra
pazar gunu duygu'cugum sabah sabah ofke puskurtunce apar topar tekirdag'a gidip kofte yememiz gerekti hehehe...
e hazir oraya kadar gitmisken silivri'ye de ugradik tabii. erben hayatta gordugum ve gorecegim en komik insan oldugunu bir kez daha kanitladi. ayrica her esprisinin altinda uc sayfalik komik metinler de var. erben'le evlensem keske.

donuste tabii waffle falan yedik, neden kurucesme uzerinden dondugumuzu pek bilemedim ama neyse... gecenin sonunda moda'da duygu'yla kahve iciyorduk.
moda'da baslamistik, moda'da sonlandirdik muhtesem pazar gunumuzu.

gobegimi ameliyatla aldirmaya karar verdim bir de...

Friday, December 15, 2006

babaannem ve inanamama durumu


babaannem aradi bugun. para varmis hesabimda. once yanlislik oldu sandim. ya vaktim yok bankaya gidecek... demeye kalmadan, ogrendim ki meger o yollamis parayi.
ne kadar salaklastigimi, nasil sevindigimi, ne hayallere daldigimi anlatamam.

kicimi toplamam icin bana yeni bir firsat sundu allah baba.
hem de beni seviyor.

babaannem olmasa ne yapardim ki ben hayatta ???

simdi ileriye bakma zamani. goz doktoruna da gidebilecegim. pek hos...

daha cok calismam lazim bir de. bugun is azdi, cok sikildim.
yolum cok uzun.

ofset'ten tamol bey bana e-davetiye yollamis, ofset'in partisi icin. o kadar sevindim ki ! kukuletali ofset guy cok cok tatli. yeni yila umutla bakiyoruz ve gulumsuyoruz :)

yuuuuuppppiiiiiiii... iyi seneleeeeeeerrrr !

Wednesday, December 13, 2006

istanbul vs. paris

maasim hala bitmedi. once bunu soyleyip sevineyim, bu bir rekor.
sonra da dun aksam aklimdan akip gidenlerden soz edeyim : istanbul'a donmus olmaktan cok mutluyum.
burada her ne kadar bazen kendimi tutamayip medeniyet cigirtkanligi yapsam da, her gun kendi kendime dunyanin en guzel sehrinde yasadigimi soyluyorum.
en kotu gunumde bile en azindan burada olmaktan mutluluk duyuyorum.
orayi da ozlemiyor degilim bazen... aslinda belki de mutluluk vericiydi kimseyi tanimadan yollarda yurumek, kendi kendine yattigin o iki kisilik yatak, la fourmi'de bira icebilmek, felafel yemek vesaire.
ama burada yolda tanidiklara rastlamak - istemesen de, agri yapmayan tek kisilik yatagin, kitaplarinla dolu odan, karga'da bira, yollarda kestane kebap ve midye dolma var.
var mi daha otesi ???

Tuesday, December 12, 2006

hayalkirikligi ve muz kabugu

inanamiyorum.
yikildim.
dun karakoy iskelesinde kendimden gectim.
guvendigim daglara kar yagdi.

aslinda figen'in paris konusmasini hazirlamistim. duygu'nun odevini yapmaya gidiyordum. emine'nin ev arkadasinin bziim ofiste calismaya basladigini kesfetmistim.

cok yogundum. cok iyiydim.

sabah da uyanamadim tabii. hala inanamiyorum. bönlestim.

hayalkirigi oldu bisuru. sabahlara kadar icmek istiyorum.
bana olgunlasmiyorsun diyenlere teessuf ediyorum.

ama hic mi hic kizmadim.

Sunday, December 10, 2006

dun aksam

of. icesim vardi. cok icesim vardi. cok da ictim. iyi oldu, iyi.
zeynep'i gordum ilkokuldan.
hicbirimiz aslinda degismiyoruz.
herkes ayni. erben hakli.
erben "ya sev ya terket" derken de hakli.
erben kadar hakli olmak isterdim.
matbaada mi yasasam ? bence cok hos bir fikir.
herkes birbirini dinlemeyi bilmeli.
bir de ben burada kendi kendime konusuyorum da ne oluyor ?
hic unutmam kuzim paris'teyken rica etmisti yazmami, o zamanlar bi manasi vardi.

sacimi kestirdim. biraz kisa oldu. alismam zaman alacak.
sinan "kökü sende" dedi, ben cok guldum.
uykum da var ceviri de yapmaliyim.

bilemedim. hiç.

bugun uyandigimda kafamda mutsuz bir sarki caliyordu, hemen playlist'i degistirdim, eve kafamda calan oyun havalariyla geldim.

ama aldigim croissant'lar eksik cikti. zaten yiyemedik.

alp

tekirdag'a gidiyor alp acemi birligine.
cok super oldu bu is. gormeye gidince kofte de yeriz...

Thursday, December 07, 2006

alp, zeynep, selin, erben, sinan, findik, burak, bengin, canan, ben ???

cok calisirken o kadar hizlanmisim ki kaza yaptim, bana carpan adama da "ise gec kaliyorum" diye bagirmaya basladim. sanirim insanliktan ciktim.
sonra bana bir gun tatil verdiler. sabahtan aksama kadar uyudum. simdi yine isyerindeyim. yine bolca is var.
ise basladigimdan beri 8 kilo aldigima inanamiyorum.
alp askere gidiyor.
sinan ben selin durup dururken gulup duruyoruz.
erben ve findik'la hep daha sik gorusme hayali kuruyorum.
burak da en az benim kadar baydi hayatta.
bize para lazim.
ilkokul arkadasim zeynep isten ayrilmis.
isten saat 6'da ciktim dun, cok sasirdim.
bugun akbilimi doldurdum. bir ara da usenmeyip telefonumu actirmaya gitmem gerekiyor ama firsat bulamadim.
ankara'ya gidesim var.
bakalim bu ay gecinebilecek miyim ?
kendimi her gecen gun daha az eglenceli buluyorum ve bu durum beni cok korkutuyor.
anneme gore benim delice calisma takintimin icinde genetik sirlar bariniyor.
nazey gelecek. (24 aralik... cok az kaldi...)
ilk uzun tatile de az kaldi demek oluyor bu. yilbasi ve kurban bayrami geliyor diye daha cok sevinemezdim. dinlenmeye ihtiyacim var.
bengin'i ozledim cok ama goremiyorum bir turlu.
boyle iste...
kimseleri sevemem, yalniz kalirim, feci bu kisim.
ama daha iyi olacak her sey :
cunku bugun fulya cikmis ilk defa gordum, hemen aldim birkac demet, ofise getirdim.
cunku bu sabah daha sisman olamam diye uyandim ve kendimi kotu hissettim.
cunku bu sabah ise gec kalmadim.
cunku az uykuyla cok isler basardik... daha cok calisacagiiiiiiiiz !

Saturday, December 02, 2006

bir gun mahkeme karariyla 48 saat olsun

o kadar cok is var ki cise vakit yok.
sabah bir arkadasimi aradim, "sen acaba hayatimin anlami misin ?" diye soruverdim. ama degilmis, o kadar basit olamaz dedi.
dun dunyanin en guzel lokantalarindan birinde yemek yedik, gokce ilk maasiyla goturdu bizi.
guzel sohbet, bir buyuk raki, muhtesem mezeler ve seker otesi bir tuvaletle super bir aksam oldu.
erben de pek tatli maasallah... cok ozluyorum onlari haftaici !
boyle iste. bugun yine calisiyorum. sabah bayrakciya gittim, sonra matbaaya, sonra turcas'a, simdi ofis. daha coook is var, ne garip.
sonunda gercekten para harcamamaya baslayabilir miyim acaba ?
of.
off.