quels sont les courants litteraires du XIXe siecle ?

buyrun efendim sinav sorum master sinavinda.
nasil gaza geldim, nasil costum, nasil yeni bir hayatmis gibi geldi...
okulu ozlemisim. gsu de artik biraz benim okulummus meger.
simdi bakalim yarin mulakat var.

haftasonu dokuz gun surdu

oleeeeey !

cuma bahar'in dogumgunu ve sonrasinda bar bar gezme faaliyeti yillardir ilk kez (en son tezimi verirken olmustu) sabah 6:15'te hala ayakta olmama vesile oldu.

cumartesi nihan, erben ve menemen ile baslayan gun, mara'yla saatlerce ders calisip sohbet etmemizle surdu (anlatacak bu kadar seyin birikebildigine ben bile inanamadim, cok ozlemisim) ve tekrar erben'i kapip bize getirmemle ve coulommiers+sarap+sigara+will&grace keyfiyle devam etti. bir sohbet, bir muhabbet ki sorma gitsin.

pazar sabahi sirada sucuklu yumurta vardi, oradan canan ile amadeus'lara gezmeye (salieri korkunctu) gittik. erben'i kaptigim gibi solugu metro'da aldik : gelsin camembert, gitsin pates fraiches... iki sise de sarap ve kendimizden gecerek sohbet. daha ne isteriz ki ? annem geldi, bir posta da onunla konustuk, kucukken beni takip falan etmis deli, onlari anlatti. ne sacma di mi ?

bugun nihan gitti, elif geliyor, yarin asli ve richard'in konseri var babylon'da.
para yok ama olsun.

n'aptim ben ?

sebek sebek agzimi acip kucuk prens ve l'ecume des jours hakkinda yazilan makale ve tezleri okurken bir anda kafamda cakan simsekle master programlarina bakmaya basladim.
tarihini kacirdigim halde, gsu fransiz dili ve edebiyati bolumune basvurmayi basardim. bir anlik bir karardi. o gunden beri yuzum guluyor.
o kadar cok istiyorum ki girmeyi, ay icim hop ediyor dusundukce.
25'inde sinav var. 26'sinda sozlu.
inanamiyorum hala yeniden denedigime. ama bu karar dogru karar olmali.
lutfen bolum acilsin, lutfen beni alsinlar, lutfen...
cok guzel olmali, motivasyon dorukta sayin seyirciler.

nihan geldiiii...

nihan geldi diye karga'ya gittik dun. pek hostu.
o kadar ozlemisim ki keratayi, birakmak gelmedi icimden.
biraz sohbet, biraz daha sohbet, sonra biraz da sohbet...
paris gunlerim vardi sonra, turk mahallesinden tasidigim, istanbul'da agzima surmeyecegim sucuklar, kuru fasulyeler, yufkalar falanlar filanlar, evimizin asevi olmasi.
fransizlar, paris'te bir yerden bir yere yuruyerek gidebilme fikri. nihan'i sabah uyandirip okula yollamanin zorlugu, je vous REmercie diyen 12 numarali metro hattinda gezinen alain adli berdus. nihan'in evi, bizim ev, iki ev arasinda mekik dokuyan esyalar, insanlar. hahaha cok komik geldi simdi.
nihan'in dis telleri yok, sanirim en cok buna sasirdim. e tabii cocuk buyuyor, cikartmislar sonunda. garip.

bana saucisse de strasbourg ve coulommier getirmis, e bir gun de eve sarap alip onlari yemek lazim, degl mi ama ?

unutmasam da erben'e soylesem, bu haftaici bir gun... nihan'i da alip, bizde soyle bir icsek... yapmadigimiz sey ya !

is hayati

ise baslayali bes ay oldu.
ama is hayatini aklim hala hic mi hic almiyor.

pinar besikci

su an itibariyle arkadasimiz pinar besikci'nin filminin if istanbul film festivalinde gosterilecegini ogrenmis bulunuyoruz.
hem de bu ikinci film gosterime giren, h2o adi.
insallah daha niceleri olur da aynen boyle seviniriz...

yeni yilda herkes hep...

adaya gitsin. budur. erben+duygu ile cok eglenceli bir sekilde heybeliada'da yeni yil. aferin bize yani gercekten bu kadar olur.
hatta ertesi gun de buyukada'da aya yorgi. e var mi dahasi ?
cevirim de bitti oh, rahatladim. sadece son okuma yapmali ben olmayan birisi.

ama paralar bitti ???